Üzümleri topla, ayıkla, 2-3 kere yıka, sık, süz, her taraf yapış yapış üzüm suyu oldu:)
Bu ise meşhur külümüz:) Birkaç kaşık kullanacağım ama neme lazım!
Ertesi gün bayram, saat gecenin 1’i. Ben hala pekmez kaynatıyorum en sonunda canım sıkıldı. Yeter dedim bu kadar koyulduğu, kapattım ocağı, yattım:)
Sabah ilk iş tencere başına koştum. Pekmezin kıvamı süper olmuş, tadı ise bir harika!
En zor kısmı ise ocak başında geçti. Taşacak diye başından ayrılmıyor , köpükleri falan alıyorum.
Bir tur kaynayınca içine külü atıyor ve yeniden kaynatmaya başlıyorsunuz. Kaynat kaynat kaynat. Sonra ince tülbentle şıradaki külleri süz! Tekrar ateşe koy!( tencerenin küçük gözüktüğüne bakmayın kocaman bir tencere bu!)
Bir tur kaynayınca içine külü atıyor ve yeniden kaynatmaya başlıyorsunuz. Kaynat kaynat kaynat. Sonra ince tülbentle şıradaki külleri süz! Tekrar ateşe koy!( tencerenin küçük gözüktüğüne bakmayın kocaman bir tencere bu!)
Ertesi gün bayram, saat gecenin 1’i. Ben hala pekmez kaynatıyorum en sonunda canım sıkıldı. Yeter dedim bu kadar koyulduğu, kapattım ocağı, yattım:)
Sabah ilk iş tencere başına koştum. Pekmezin kıvamı süper olmuş, tadı ise bir harika!
Tencereden nereye boşaltayım diye düşünürken, dolapta bu cam kapları gördüm.
Ablam bize almıştı “mudo concept’miş” peh:) Biz bunları kimyada beher olarak kullanıyorduk:)hehehe! Neyse bir işe yaramış oldu!!!
Pekmezde içinde güzel durdu.
Sonuç olarak 6,5- 7 kilo üzüm suyundan şu beherde görmüş olduğunuz 750 gram pekmez çıktı.
Ablam bize almıştı “mudo concept’miş” peh:) Biz bunları kimyada beher olarak kullanıyorduk:)hehehe! Neyse bir işe yaramış oldu!!!
Pekmezde içinde güzel durdu.
Sonuç olarak 6,5- 7 kilo üzüm suyundan şu beherde görmüş olduğunuz 750 gram pekmez çıktı.
Evde tüp ateşinde pekmez yapmak tam bir işkence, hiç tavsiye etmem!
Diğer üzümlerde bayramdan sonra posta posta toplandı ama bahçede ve odun ateşinde pekmez haline getirildi!
Ramazan boyunca arıları içten kontrol etmemiştim. Geçenlerde açtım, çoğunluk çerçeveler kapalı yavru! Bal kemeri fena sayılmaz; daraltma belki gerekebilir!
Diğer üzümlerde bayramdan sonra posta posta toplandı ama bahçede ve odun ateşinde pekmez haline getirildi!
Ramazan boyunca arıları içten kontrol etmemiştim. Geçenlerde açtım, çoğunluk çerçeveler kapalı yavru! Bal kemeri fena sayılmaz; daraltma belki gerekebilir!
Bir kovanda ise işin birazcık suyunu çıkarmışım. Kovanı açınca sol tarafta 4 çerçeve kadar ful ballı çıta vardı.
Aslında ben balları alırken alt kata(kuluçkalığa) bakıp bir en sağda bir en solda birer tam ballı çıta bırakmaya özen gösteriyorum. Bu kovandada öyle yapmıştım; ama bu arılar biraz fazla çalışmış balları sırlamış ve geri çekilmişler.
Ne polen koyacak ne yavrulayacak yer kalmamış. Bir ballı çerçeveyi çekip başka kovana verdim ve yerine kabarmış bir petek koydum. Bakalım üstünde işlem yapacaklarmı? Olmadı sıkıştırırken çerçeveyi geri alırız!
Son kontrolden elimde olan tek arılı fotoğraf bu. İş yaparken fotoğraf çekmek angarya geliyor nedense:) Biran önce işi bitirip arıları kapatmak istiyorsun! (hımm bu arada kovanlara bir tur daha formik jel sıktım)
Bir kovanın kapak altında karıncalar gördüm. Köpükleri kaldırınca karıncaların yumurtaları meydana çıktı. Bende onları bir güzel kenara silktim. Karınca dediğin toprakta olacak kovanda ne işi var:)değil mi? Merak etmeyin yumurtalar zarar görmedi, tez elden taşıdılar:)
Bu da bir kovan üstü, besleme kabının altı. Burada mum kırıntıları kalmış! Arılar müdahale edemiş ama güve larvaları faaliyete geçmiş bile!!!
Kabarmış peteklerimde güve zararı şükür yok! Benim yöntemim çerçeveleri -18 derecede dondurmak ve sonra kasalara yorgan poşetlerinin içine koymak. Geçen yılda aynısını yaptığım için bahara kadar gözüm arkada kalmaz.
Bunlar meyve güvesi olabilir emin değilim!
Çiçekler sıcaktan kavrulmuştu ama sonrasında yağmur yetişti ve bahçe yeniden yeşerdi. Yumrusunu marketten aldığım yıldız çiçeği!
Baharda kipa'dan aldığım bir çiçek! Küçük bir saksıdaydı! Ben onu yere ektim. Çiçek büyüdü büyüdü kocaman oldu! Boyu bir metre kadar var! İsmi belirsiz;
Ama çok zarif çiçekleri var!
Yine burada turuncu begonvil! Ve kocaman bir papatyam var!
Bunlar mevsimlik telgraf çiçeği! Yada ben öyle diyorum. Baharda kendiliğinden çıkıyor ve bu mevsimde çiçekleniyor.
Çiçekleri yakından böyle gözüküyor!
Kadın düğmesi!Bu yıl takas yoluyla elime geçen çiçeklerden biri! Kesinlikle çit boyuna ekilmesi gerek yoksa bütün alçak boylu çiçekleri basıyor:)
Yahanda!(siz kudret narı diyebilirsiniz) Onlarda patlamaya başlamış!
İçide böyle birşey. Tohumları alıp , geri kalan yerini doğruyor, kavanoza koyuyoruz. Üzerinede örtünceye kadar zeytinyağı doldurup , buzdolabına!
Kadın düğmesinde güzel bir kelebek! Bir kelebek değil aslında bunlar bir çift kelebek!
Birbirlerine kur yapıyorlar!
Yapraklarını çok sevdiğim bir sarmaşık türü, mevsimlik!Erik ağacını neredeyse örtmüş!
Tohumunu marketten almıştım!
Çiçekleride bu şekil!
Cape ektiğim yerde kaldı. Hala çiçek açmaya çalışıyor.
Bu ise bir su kabağı! Onuda bir ağaca dolandırmıştım! Tuhaf olan üzerinde sadece bir kabak var:) Geçen gün yeğenlerimden biri bunu görmüş! "Demet teyze koşşşş!" "Ağaçta kocaman bir armut var" diyorlar:)
Çocuklar benim ilginç şeylere merakım olduğunu biliyorlar ya; öncelikle ve hemen bana haber veriyorlar:)
Onun armut değilde kabak olduğunu anlattık tabiki!!! Hepsi kabağı çok merak etti:)
Kabak hele bir kurusun; törenle ağaçtan indirip uygun bir yere koyacağız artık:)